Kanser kokteyli

Dünyanın en önemli kanser konferansı Atalanta'da toplandı ve hastaların yaşam sürelerini uzatabilecek olası tedavi kombinasyonlarının altını çizdi. Onkologların sadece tümörü hedef alan-sadece tümöre yönlendirilmiş-yan etkileri asgariye indirilmiş bir ilaçla kanseri yıllarca kontrol altına alabilme vizyonuna cevap verebilecek yeni kuşak kanser ilaçlarının ilaç laboratuarlarından çıkışı başladı. Hatta bir ilaç hastada çalışmamaya başladıysa hemen ikinci bir ilaca geçiş yapılabilecek. Hedefe yönlendirilmiş tedavilerden ilki, birkaç yıl önce piyasaya çıktı ve bu yıl dünyanın en önde gelen kanser konferansı toplandığında yenilerinin de yolda olduğu ortaya çıktı.

7 yıl önce Genentech, ilk hedefe yönelik ilaçlardan biri olan Herceptin'i ürettiğinde Amerikan Klinik Onkoloji Derneği'ni heyecanlandırmıştı. Herceptin meme kanserinin belli türlerinde oldukça başarıyla kullanılan bir ilaç. Bu yıl, Atalanta'da 2-6 Haziran tarihleri arasında, GlaxoSmithkline, Tykerb isimli ilacıyla büyüteç altındaydı. Tykerb, Herceptin'e karşı direnç geliştiren kadınlarda kullanılacak. 5 yıl önce Novartis'in Gleevec'i ölümcül lösemi ve mide kanserlerinde yaşam süresini uzatma yeteneğinden ötürü aynı toplantının starıydı. Bu yıl, BristolMyers Squibb, lösemide Gleevec'in artık fayda etmediği hastalarda yeni ilacı Dasatinib'in kullanılabileceğini bildirdi. Geçen sene Pfizer'in Sutent isimli ilacı iyileşmesi en zor olan kanser türlerinden böbrek kanserinde etkili olduğu için övgü almıştı. Sutent Ocak ayında FDA onayından geçti ama bu sene Wyeth firması deneysel böbrek ilacı Temsirolimus'un hastaların ömrünü uzattığını bildirdi.

Bu ilaçların hiçbiri, hatta diğer yüzlercesi de tam iyileşmeyi sağlamıyor. Ama bazı uzmanlar kanserde tedavi rejimlerinin AIDS modeline doğru yaklaştığını söylüyor. Bu modelde hasta çeşitli ilaç kombinasyonlarıyla uzun yıllar hayatta kalabiliyor.

Bu haberleri BusinessWeek'in internet sitesinden taze taze ben çevirdim. Yani bizim medyaya henüz yansımadı. Bizim Türk doktorlardan bazılarının da bu konferansa katıldıklarını ve yenilikleri takip ettiklerini biliyorum. Hatta birkaç aydır "sadece kanserli hücreleri hedef alacak, yan etkisi olmayan akıllı ilaç teknolojisi geliyor" gibi haberlerin bu konferans öncesinde ilaç şirketlerinin bir halkla ilişkiler/reklam çalışması olarak basında yeralması dikkatli gözlerden kaçmamıştır sanırım. Benim yorumumsa şöyle; maalesef bu ilaçlar gerçek bir çare olma konusunda pek de ileri değiller. Elbette faydaları vardır, o kadar kilnik deney yapıp, araştırma sonuçlarına göre üretiyorlar bunları... Ama burada, hastalar belli ilaçlara ömür boyu mahkum edilerek resmi sağlık sigortalarının ilelebet kanının emilmesinin önünü açan bir yaklaşım sezilmiyor değil.

Yorumlar