Onu mu yesek, bunu mu yesek?

Farklı kaynaklar kanserin beslenmeyle çok ilgili olduğunu belirtiyor. Yani beslenme, kanser oluşumunu engellemek, korunmak açısından da çok önemli, kanser olduktan sonraki tedavi, savaş ve iyileşme süreciyle de çok önemli.

Mutlaka ki her hastanın kendi özelliklerine, kendi hastalığının özelliklerine ve seyrine, aldığı tedaviye bağlı olarak belli bir beslenme düzeni oluşturulmalı. Ama ben herkes için geçerli olabilecek daha genel korunma ve arınma yollarını, kurallarını, kendi uyguladığım biçimiyle buraya yazmak istiyorum. Bu arada şunu da belirtmeliyim ki benim beslenme programımı bir diyetisyen hazırlamadı. Tamamen kendi okumalarımın, araştırmalarımın bir sonucu.

Önce yasaklar:
• Tatlılar, kekler, börekler, pastalar, poğaçalar, şekerler, çikolatalar yasak. Genel kural olarak beyaz unla yapılmış ekmek dahil her şey yasak kapsamında. Beyaz şeker, beyaz pirinç de aynı listeye dahil. Tuzu da bırakıyoruz.
• Dana eti, tavuk etleri, koyun etleri, salamlar, sosisler, sucuklar, pastırmalar, sakatatlar yasak. Köfteydi, dönerdi, iskenderdi yok!
• Peynirlere, tereyağlarına yaklaşmıyoruz. Kızartmalara dokunmuyoruz bile.
• Hayvansal yağlardan uzak durduğumuz kadar, ayçiçek-mısırözü gibi bitkisel yağlardan da uzak duruyoruz.
• Sigara, alkol kesinlikle yasak.
• Konserve, meşrubat, meyve suyu, hazır yemek gibi içine uzun ömürlü olması ve korunması maksadıyla kimyasal madde eklenmiş her şeyden kaçıyoruz.

Görüldüğü gibi güzel olan, ağzımızı sulandıran ne kadar yiyecek varsa hepsi gitti... Bunların neden yasak olduğunu ileride yazmayı planlıyorum. Şimdilik “yassah hemşerim” demekle yetinelim.

Şimdi serbest olanlar:
• Lifli tüm besinler serbest. Bezelye, yaprak sarma, pırasa, mantar, havuç, taze fasulye, ıspanak, bamya, soğan, ceviz, kestane, fındık, barbunya, elma, armut gibi...
• Tam kepekli buğday ekmeği, yulaf ekmeği, çavdar ekmeği, mısır ekmeği, tahıl ekmeği gibi ekmekler harika...
• Balık mutlaka ama mutlaka...
• A, E, C, B, D vitamini barındıran tüm besinler serbest. Nedir bunlar: Yeşil sebzeler, domates, kuzu karaciğeri, dolmalık biber, kıvırcık, nane, kereviz, roka, lahana, brokoli, kırmızı lahana, pancar, çilek, turunçgiller, kuru fasulye, bulgur pilavı, tarhana çorbası, keten tohumu, keçi peyniri, keçi sütü, ısırgan salatası...
• Yoğurt, süt, peynirde hep yağsız olanları tercih ediyoruz.
• Bol bol sarımsak yiyoruz. Ağzımız kokar mı diye endişelenmiyoruz. Zeytinyağından şaşmıyoruz.
• Bol bol taze sıkılmış meyve suyu içiyoruz. Özellikle elma suyu, nar suyu, havuç suyu, pancar suyu ve tadını hiç beğenmediğim lahana suyu... Bunun da içine havuç karıştırılabilir...
• Tek tatlımız bal. Ama onun da sahte olmayanını bulmak kaydıyla... Tuzumuz ise deniz tuzu...
• Her şeyin doğal olanını tercih ediyoruz, mümkün olduğu kadar organik gıdaları tüketiyoruz (gerçi biraz fazla pahalı bunlar, olduğu kadar artık).

Eveeet. Gitti etoburluk, geldi otoburluk.
Ama bu konu burada bitmeyecek. Sonra sonra ayrıntılara da gireceğiz.

Yorumlar