Yediğimiz şeylerin içinde ne var?

Şu var, bu var... Genel olarak biliyoruz. Peki ayrıntılı olarak, tek tek biliyor muyuz? Hayır! Hangi madde neye yarıyor, nereye zarar veriyor biliyor muyuz? Hayır! Neden? Çünkü bilinçli bir toplum olmadığımız gibi, yasa yapıcılarımız ve uygulayıcılarımız da bilinçli değiller. Gıda hijyeni, tarımla ilgili konular, sertifikalı eğitim mecburiyetleri, çok etkili denetimler ve yaptırımlar olmadığı sürece sağlığımızın cahillerin ve para vurguncularının elinde olduğunu, hepimizin kapısının her an kansere açılabileceğini unutmamalıyız. Gençlerin sigara içmesinin önlenmesi kadar basit bir çaba bile belki de binlerce insanı kanserden kurtarabilecek basit bir adımdır. Günlerdir basında zehirli variller konusu var. Belli ki saygın sanayi şirketlerimiz yüksek maliyetlerden kurtulmak adına, zehirli atıklarını varilleyip varilleyip Tuzla'da bir araziye gömmüşler. Bunun belediyesi yok mudur, muhtarı yok mudur? Burada oturanlar yok mudur? Bunu taşıyan kamyoncusu, gömen iş makinesi operatörü yok mudur? Nasıl bunca sene böyle bir rezalete göz yumulmuş anlamak mümkün değil. Ki bu bana kalırsa buz dağının görünen kısmı. Tarayalım bakalım ülkeyi, nerelerden neler çıkacak! Klor zararlı işte bu bilinen bir şey. Hala neden sularımız klorlanıyor da çağdaş ülkelerdeki gibi ozonla temizlenmiyor? Üstelik ozon çok daha ucuz. Yoksa burada da bir rant mı söz konusu? Kuruluşlar var, cemiyetler var. Bunlar çeviri yapmaktan, yurt dışındaki gelişmeleri aktarmaktan-kopyalamaktan başka ne yapıyorlar? Bir Çernobil olalı kaç sene oldu. Karadeniz'deki kanser vakalarıyla ilgili en küçük bir istatistik bile gösterebilen var mı? Bu konular şaka değil. Ama biz daha çooook "Arena" programı izleriz.

Yorumlar