Vücudun bir yerinde bir şey çıkıyorsa, bir yer ağrıyorsa bu semptomdur, yani gerçek hastalığın sonucudur, kendisi değildir. Vücut tamamen tek bir sistemdir ve sistemin bir yerindeki aksama başka yerlerde de çeşitli etkilere sebep olabilir. Bunu sezgisel olarak da anlayabiliriz. Eskiler de hep böyle düşünmüşler ve vücudu / hastayı tek bir sistem olarak ele almışlar, hatta kişiye özel reçeteler üretmişler. En önemlisi de "ne olursa olsun hastaya zarar vermeyeceksin" ilkesini benimsemişler.
Böyle düşününce, 2005 yılında modern tıp, parmağımda oluşan bir siyahlıktan onu ancak keserek beni kurtarabildi. Yönteme baktıyoruz: Kesmek! Zaten radyoloji de "yakmak" demek. Kemoterapi "zehirlemek"! Modern tıp işbu halde! Doktorların çoğu bilim adamı kimliklerini unutmuş ilaç prospektüsü okuru gibi davranıyor. Gözlerinde dolar işareti, kimi ilaç firmalarından alacağı yüzdenin peşinde, kimi muayenehanesinde fatura kesmeden daha çok kazanç elde etme derdinde. Neyse! Bunlara girmeyeyim! Konumuza dönelim.
Şirinevler'de Ender çikolata fabrikasının yan tarafında "Dr. Nimet Kaşkarlı Geleneksel Tababet ve Akupunktur Merkezi" diye bir yer var. Buranın methini birçok kişiden duyduk. Burada Kırgız asıllı Baba
isimli bir doktor alternatif yöntemlerle birçok hastalığa / hastaya şifa veriyor imiş. Atladık gittik. Nabızdan muayene etti. Bildiğim kadarıyla bir ayurveda uygulaması bu. Baba sadece nabzımı dinleyerek bana neredeyse kan tahlili, hatta idrar tahlili yaptı!!! Kan grubumu bildi. Bugüne kadar geçirdiğim tüm hastalıkları, hangi yaşımda neyi geçirdiğime kadar bildi. Bununla da yetinmeyip şu anki rahatsızlıklarımı tek tek saydı. Parmağım için çok üzüldü, hatta ağladı. Bunun gerçek sebebinin karaciğer ve dalaktan kaynaklandığını, esas sorunun buralarda olduğunu anlattı. Sonra da bana bir reçete yazdı.
İşte o reçete:
1.
Her gün sabah ve akşam 200 cc. taze sıkılmış elma suyu:
• Sabahları kırmızı elma
• Akşamları yeşil ekşi elma suyu tok karnına içilir
............. gün devam edilir.
2.
Dönüşümlü olarak (akşam saat 8-9 arası);
• 1. gün 150 cc. nar suyu
• 2. gün 150 cc. havuç suyu
• 3. gün 150 cc. lahana suyu
• 4. gün 150 cc. pancar suyu sıkılır ve içilir.
3.
6 baş sarımsak alınır, soyulup ayıklanır ve dövülür. 200 cc. saf alkole karıştırılır ve 72 saat serin ve ışıksız yerde bekletilir. Sonra iyice süzülür. Kalan sıvı akşamları aşağıdaki gibi süte karıştırılır, içilip yatılır.
• 1. gün 1 damla, 2. gün 2 damla, her gün bir damla artırarak 16. günde 16 damla olana kadar devam edilir.
• 17. günde yine 16 damla ile başlanır ve her gün bir damla eksilterek 1 damlaya inene kadar devam edilir.
• 2 hafta ara verilir, yeniden 1'den 16'ya ve 16'dan 1'e devam edilir.
• Aynı kür toplam 4 kez yinelenir.
4.
2 kg. bal alınır. İçine;
• 500 gr. ceviz içi
• 350 cc. limon suyu
• 2 çorba kaşığı tarçın tozu
• 7 baş enginar (ince kıyılmış) karıştırılır.
Bitene kadar sabah aç karnına ve akşam yatmadan önce 1 çorba kaşığı yenir.
5.
Her akşam
• 3 adet kuru kayısı
• 3 adet kuru incir
• 3 adet kuru siyah erik
• 3 adet çekirdeksiz kuru siyah üzüm
bir kaba konur ve üzerine 200 cc. kaynar su dökülüp ağzı kapatılır. Sabaha kadar bekletilir, sabah aç karnına suyu içilir. Kahvaltıda taneler yenir. .........gün devam edilir.
6.
Sabah - akşam Ginseng tablet içilir.
7.
Sabah - akşam ılık süte bir çay kaşığı bal karıştırarak 2,5 gr. mumya yutulur.
Mumyayı sonra ayrıntılı olarak anlatacağım.
Tüm bunlar vücudu detoksifiye etmek yani temizlemek ve organları düzgün işler hale getirmek için. Bunu nereden anladım? Kendimden...
Hepsini düzenli olarak 4 aydır kullanıyorum. Cildim güzelleşti, yüzüm ve saçlarım artık yağlanmıyor, saç dökülmesi durdu, başağrısı, mide yanması gibi her gün karşılaştığım sorunlar tamamen sona erdi, tuvalete çıkmalarım düzene girdi. Bir kere bile ne ishal oldum, ne de kabız! Tabii yaptığım diyetin de hakkını yememek lazım. Onu da ayrıntılı olarak yazacağım.
Not: Doktorun ismi "Baba", yoksa bir Baba erenler durumu söz konusu değil. Ama gerçekten de o kadar şeker bir insan ki tıpkı ismi gibi...
Böyle düşününce, 2005 yılında modern tıp, parmağımda oluşan bir siyahlıktan onu ancak keserek beni kurtarabildi. Yönteme baktıyoruz: Kesmek! Zaten radyoloji de "yakmak" demek. Kemoterapi "zehirlemek"! Modern tıp işbu halde! Doktorların çoğu bilim adamı kimliklerini unutmuş ilaç prospektüsü okuru gibi davranıyor. Gözlerinde dolar işareti, kimi ilaç firmalarından alacağı yüzdenin peşinde, kimi muayenehanesinde fatura kesmeden daha çok kazanç elde etme derdinde. Neyse! Bunlara girmeyeyim! Konumuza dönelim.
Şirinevler'de Ender çikolata fabrikasının yan tarafında "Dr. Nimet Kaşkarlı Geleneksel Tababet ve Akupunktur Merkezi" diye bir yer var. Buranın methini birçok kişiden duyduk. Burada Kırgız asıllı Baba
isimli bir doktor alternatif yöntemlerle birçok hastalığa / hastaya şifa veriyor imiş. Atladık gittik. Nabızdan muayene etti. Bildiğim kadarıyla bir ayurveda uygulaması bu. Baba sadece nabzımı dinleyerek bana neredeyse kan tahlili, hatta idrar tahlili yaptı!!! Kan grubumu bildi. Bugüne kadar geçirdiğim tüm hastalıkları, hangi yaşımda neyi geçirdiğime kadar bildi. Bununla da yetinmeyip şu anki rahatsızlıklarımı tek tek saydı. Parmağım için çok üzüldü, hatta ağladı. Bunun gerçek sebebinin karaciğer ve dalaktan kaynaklandığını, esas sorunun buralarda olduğunu anlattı. Sonra da bana bir reçete yazdı.
İşte o reçete:
1.
Her gün sabah ve akşam 200 cc. taze sıkılmış elma suyu:
• Sabahları kırmızı elma
• Akşamları yeşil ekşi elma suyu tok karnına içilir
............. gün devam edilir.
2.
Dönüşümlü olarak (akşam saat 8-9 arası);
• 1. gün 150 cc. nar suyu
• 2. gün 150 cc. havuç suyu
• 3. gün 150 cc. lahana suyu
• 4. gün 150 cc. pancar suyu sıkılır ve içilir.
3.
6 baş sarımsak alınır, soyulup ayıklanır ve dövülür. 200 cc. saf alkole karıştırılır ve 72 saat serin ve ışıksız yerde bekletilir. Sonra iyice süzülür. Kalan sıvı akşamları aşağıdaki gibi süte karıştırılır, içilip yatılır.
• 1. gün 1 damla, 2. gün 2 damla, her gün bir damla artırarak 16. günde 16 damla olana kadar devam edilir.
• 17. günde yine 16 damla ile başlanır ve her gün bir damla eksilterek 1 damlaya inene kadar devam edilir.
• 2 hafta ara verilir, yeniden 1'den 16'ya ve 16'dan 1'e devam edilir.
• Aynı kür toplam 4 kez yinelenir.
4.
2 kg. bal alınır. İçine;
• 500 gr. ceviz içi
• 350 cc. limon suyu
• 2 çorba kaşığı tarçın tozu
• 7 baş enginar (ince kıyılmış) karıştırılır.
Bitene kadar sabah aç karnına ve akşam yatmadan önce 1 çorba kaşığı yenir.
5.
Her akşam
• 3 adet kuru kayısı
• 3 adet kuru incir
• 3 adet kuru siyah erik
• 3 adet çekirdeksiz kuru siyah üzüm
bir kaba konur ve üzerine 200 cc. kaynar su dökülüp ağzı kapatılır. Sabaha kadar bekletilir, sabah aç karnına suyu içilir. Kahvaltıda taneler yenir. .........gün devam edilir.
6.
Sabah - akşam Ginseng tablet içilir.
7.
Sabah - akşam ılık süte bir çay kaşığı bal karıştırarak 2,5 gr. mumya yutulur.
Mumyayı sonra ayrıntılı olarak anlatacağım.
Tüm bunlar vücudu detoksifiye etmek yani temizlemek ve organları düzgün işler hale getirmek için. Bunu nereden anladım? Kendimden...
Hepsini düzenli olarak 4 aydır kullanıyorum. Cildim güzelleşti, yüzüm ve saçlarım artık yağlanmıyor, saç dökülmesi durdu, başağrısı, mide yanması gibi her gün karşılaştığım sorunlar tamamen sona erdi, tuvalete çıkmalarım düzene girdi. Bir kere bile ne ishal oldum, ne de kabız! Tabii yaptığım diyetin de hakkını yememek lazım. Onu da ayrıntılı olarak yazacağım.
Not: Doktorun ismi "Baba", yoksa bir Baba erenler durumu söz konusu değil. Ama gerçekten de o kadar şeker bir insan ki tıpkı ismi gibi...
Yorumlar
bir de.. o kadar fayda gördüğünüz birinin tedavi yöntemini internet ortamında yaymanız acaba ona iyilik mi olur kötülük mü?
Şahbaz Baba dan bahsediyorsunuz sanırım. Ben de kendisine gittim fakat hiçbir fayda görmedim. Dediğiniz gibi bileğimden bakıp geçmişte olan hastalıklarımı bildi (en önemlisi hariç-tiroid kanseri).
Verdiği tedavi yönteminin zararlı olmasına imkan yok ama bana pek bir yararı da dokunmadı. Yaklaşık bir sene yaptım ama malesef hiç bir değişiklik olmadı. Şahbaz Baba nın tedavisi ciddi bir tedavinin yanında ek olarak sürdürülebilir diye düşünüyorum...
Bir sey daha yazmak istiyorum: Sirinevlere giden bir kac kisi daha Internet uzerinde daha bulmustum, ve hepimiz ayni fikirdeyiz. Bu adam kesinlikle doktor degil, bir sahtekar oldugunu %100 eminiz. Bu blogta Sahbaz Baba veya Babaooglu Sahbaz veya Sahbazoglu Baba ilgili cok cok dah fazla bilgiler verebilirim ama simdilik yeter. Bilginize Marat U.
buradan ya da mailime yazarsanız çok sevinirim,
to_kill_666@yahoo.com
Başka enayiler için onun telefon paylaşıyorum.
tel 0212 5510481